06 Kasım 1993: Kırım Türklerinin önderlerinden Yuri Osmanov – Yusuf Osmanoğlu Kırım Muhtar Cumhuriyeti’nin başşehri Akmescit’te öldürüldü. Doğumu: Kırım’ın Bahçesaray vilâyetine bağlı Büyük Karalezli köyü, 01 Mart 1941.
Babası Bekir Osman, İkinci Dünya Savaşı sırasında Partizan teşkilâtının mensubu olarak dağa çıktı. Savaştan sonraki büyük sürgünde bütün aile fertleriyle birlikte Özbekistan’a gönderildi. Yusuf Osmanoğlu, 1948 yılında başladığı tahsil hayatını, 1958’de Liseyi, 1965 yılında da Moskova’daki Yüksek Teknik Okulu’nu bitirerek tamamlad dı. 1956 yılında, babasının da aktif üyesi olduğu Kırım Tatar Millî Hareketi (KTMH)’ne katıldı. Bu arada Enerji ve Fizik Enstitüsü’ne devam edip profesör unvânını aldı.
KTMH içerisindeki faaliyetleri sebebiyle devamlı tâkip ediliyordu. İlk defa 5 Ocak 1968’de Moskova’da tutuklandı, 5 Haziran 1970 târihine kadar hapis yattı. Serbest kaldıktan sonra bu defa da Özbekistan’da yargılandı, tekrar hapis cezasına mahkûm oldu. Buhara yakınlarındaki Kızılçöl Hapishânesi’nde cezâsını tamamladıktan sonra, Azerbaycan’ın sanayi şehri Sumgait’teki cam fabrikasında fizik mühendisi olarak çalıştı. Bir müddet sonra da Özbekistan’a dönerek Fergana Vâdisi’nin sulama projesinde görev aldı. 1 Kasım 1982 târihinde yeniden tutuklanarak Sibirya’daki temerküz kampına gönderildi. Mahkûmiyetinin bitimine 3 gün kala, gıyabında yargılanarak tekrar hapis cezâsına çarptırıldı. 1987 yılında zorla ve sebepsiz yere akıl hastahânesine gönderildi. Sürgündeki Kırım Türkleri Osmanoğlu ile ilgili olarak büyük kitle gösterileri yapınca, 16 Temmuz 1987 târihinde serbest bırakıldı. 1989’da Vatan Kırım’a döndü. 1 Ekim 1990 târihinde oluşturulan Vatana Dönüş Komitesi’nin başkanlığına getirildi. 12 Aralık 1990 târihinde Sovyetler Birliği Temsilciler Meclisi’nde bir konuşma yaparak Kırım Türklerinin problemlerini gündeme getirdi. 1993 yılında, Tavriya Ekoloji ve Politik Enstitüsü’nün Şarkiyat Bölümü Dekanı oldu. Kırım Tatar Türkçesi’nden başka Rusça ve İngilizce bilen Yusuf Osmanoğlu, fizik öğretmeni Ayşe Osmanoğlu ile evliydi. Ve iki çocuk babasıydı. Yeterince üzerine gidilmediği için uğradığı cinâyetin içyüzü devlet makamları tarafından belirlenemedi. Belirlendiyse bile açıklanmadı.