İŞGALLE birlikte Irak pazarından nasiplenmek isteyen Amerikan şirketlerinin başvuracağı temel platformlardan biri idi, USAID. ABD Dış Yardım Örgütü demek. Milyarder spekülatör, hayırsever ve sivil toplum kuruluşları hâmisi olarak tanıtılan George Soros, USAID’in önde gelen iş ortaklarından. USAID’le Soros Vakfı işbirliği içinde. Amerikan hükûmetinin Irak’ta yer alan ekonomik yatırım ve ihale şirketlerinin listesinin en başında. Amerikan şirketlerine Irak kapılarını açacak bir başka platform olan OPIC (Denizaşırı Özel Yatırım Kuruluşu) ile de Soros’un ortak çalışmaları var. “Güneydoğu Avrupa Özkaynak Fonu” bunlardan biri. OPIC; 1954’de ABD’de çıkarılan “Mutual Security Act” (“Ortak Güvenlik Kanunu”) çerçevesinde demokrasiyi özel girişime endeksleyen stratejinin ürünü.
Soros, Irak’ta kurulacak Yahudi-Kürt Federasyonu’nun ya da İsrail-Yahudi güdümlü yeni federatif Irak Cumhuriyeti’nin alt yapısını kuracak en muteber isim. Soros’un eli uzun. Bir taraftan da enerji, telekomünikasyon ve değerli madenler alanında tesis veya ihale kapma düşüncesinde. Sürekli Türk devletinin nabzını yokluyor, hatırlı kişilerle kulis yaptırıyor.
Soros, kuzeyde Moskova’dan Gürcistan’a uzanıyor. Oradan Türkiye’ye, Irak’a ve İsrail’e…Bu arada bazen Bush’a, bazen de Putin’e sözde kafa tutuyor yaşlı kurt. İş bilenin, kılıç kuşananın ya; Bay Soros işini biliyor. Yıkıp geçiyor, ama yıkılmıyor…
“Türkiye’nin en iyi ihraç
ürünü; ordusu”
ABD’li finans spekülatörü ve “uluslar arası para sihirbazı” George Soros; 2003 Eylül ayının ikinci yarısında New York’ta, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. Soros, 2003 Mayıs ayında Sabancı Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada sarf ettiği, “Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü ordusudur” sözünün hatırlatılması üzerine, yan çizerek, “Türk ordusunun ünü herkesçe biliniyor. Ancak ben, o konuda şaka yapmıştım!” deyiverdi. Soros bu, Türk ordusuyla ters düşecek değil ya.
Türkiye’ye çok yönlü yatırım yapan; özelleştirmede stratejik tesisleri ve finans piyasasını ele geçirmeye çalışan bu Soros’a göre, “Türkiye’nin izlediği ekonomik politikalar çok iyi. Bu politikalar Türkiye’yi AB’ye taşır.” Bakan Gül, sıcak geçen görüşmeden sonra Soros’u Türkiye’ye davet etmişti New York’ta iken. Sanki Türkiye’de değildi…
Soros’un Türkiye ve Türkiye’nin arka bahçeleri operasyonuyla İstanbul’da sinagog yakınlarında patlayan bombalar arasında bir ilişki kurulabilir mi? Bu sıralar fazla komplocu olmak da bir hastalık hâlini aldı ya…
Soros’dan Türkiye’ye fonlama var mı?
Gazeteci-yazar Işık Kansu, Soros’u şöyle anlatıyor:
Herkesin ağzında bir “sivil toplum” sözü. Sivil toplum oldu muyduk, her şey düzelecek, başımız göğe erecek…Dünyaca ünlü para spekülatörü George Soros’un da bir “sivil toplum” örgütü var: Soros Açık Toplum Vakfı. Va kfa bağlı olarak Türkiye’de de kendi ifadeleriyle “mütevazı” bir irtibat bürosu kurulmuş: Açık Toplum Enstitüsü. Soros Vakfı, Türkiye’deki bu ‘’sivil toplum’’ kuruluşuna geçen yıl 1 milyon 73 bin dolar (bugünkü kurla yaklaşık 1 trilyon 750 milyar Türk Lirası) gibi çok ‘’mütevazı’’ bir para fonlamış. (Ancak Soros yetkilileri, “fonlama yok” diyor. MG.)
Soros Vakfı’nın beş amacı varmış!
Soros Vakfı’nın verilerinden öğreniyoruz ki, Türkiye’deki “Açık Toplum Enstitüsü” şu beş amaç için çalışıyor: Siyasî reform ve AB, medya, cinsiyet, bölgesel eşitsizlikler ve sivil toplum. Siyasî reform alanında Soros Vakfı, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) “kurumsal kalkınmasını” desteklemiş ve TESEV de Türkiye’nin AB’ye katılımını içeren konulara odaklanmış.
Medya alanında ise, “kamuya açık radyo ve on-line medya gözlemci kuruluşları gibi alternatif medya projeleri güçlendirmek için” faaliyet başlatılmış. Ayrıca, “ihmal edilen kadın gruplarının güçlendirilmesi ve kadına yönelik şiddeti azaltmak için pratik önlemler geliştirmek için” de çalışmalar yapılmış.
Yahudi altınlarında Türkiye’yi
suçlamışlardı!
Deneyimli gazeteci-yazar Özgen Acar’ın bildirdiğine göre; dünya borsalarını parmağında oynatan George Soros’un eşi Susan Weber Soros’un himayesinde Ocak 1995’te New York’ta bir sempozyum düzenlenir. Sempozyumda genelde İkinci Dünya Savaşı’nda yağmalanan tarihsel ve kültürel mirasın, fakat daha çok Nazilerin el koydukları Yahudi varlıklarının geri verilmesi konusu dünyaca ünlü yüzü aşkın bilim adamı, hukukçu, diplomat ve sanat tarihçisi tarafından tartışılır. Toplantıya sunulan bildiriler de, The Spoils of War adıyla kitaplaşır.
Bu toplantının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, Nazilerin el koyduğu Yahudi altınları ile tarihsel mirasın geri verilmesi konusunda Washington’da uluslararası toplantı düzenledi. Ve ABD, Türkiye’yi de Yahudi altınlarına el koymakla suçladı! (Kaynak: Toplumsal Tarih, 113.sayı)
Türk coğrafyası, tabiî yayılma alanı
1930 yılında Macaristan’ın Budapeşte kentinde doğan George Soros, Yahudi kökenli. Soros; Kazakistan başta olmak üzere Türk coğrafyası üzerinde büyük bir kültürel, siyasal ve ekonomik baskı unsuru oluşturmakta, egemenlik alanını her geçen gün genişletmektedir. Bunun için inanılmaz yatırımlar yapmaktadır.
Soros, Orta Avrupa Üniversitesi ve Uluslararası Bilim Vakfı’nın da kurucusudur. 1994 yılında ağ kapsamındaki vakıflara 300 milyon dolar harcamıştır. 1995 yılında bu miktar 350 milyon, 1997 yılında 428 milyon, 2000 yılında 494 milyon dolara çıkmıştır!.. Soros, Türkiye’deki bir çok devlet ve vakıf üniversitesiyle de organik ve dolayısıyla malî ilişkilere geçmiş olup bu ilişkiler ağı ve işbirliğinin ülkemizi nereye götüreceği merak konusudur. Daha da önemlisi Soros’un Türkiye’de stratejik yatırım yapma isteğidir.
Uçak biletleri Soros’tan…
Soros’un farklı ilgi alanları da var. Bir örnek daha verelim. Yazar Zeynep Oral anlatıyor: “Türkiye ve Yunanistan’dan çeşitli sivil toplum örgütlerinden bir araya gelen kadınlar WİNPEACE (Barış İçin Kadın Girişimi) hareketini kurmuştuk. Amacımız, iki ülke arasında barış kültürünü geliştirmekti. O gün bugün bu amaçla çalışıyor, çeşitli projeler üretiyor ve bunları hayata geçiriyoruz.
İşte bu projelerden biri de iki ülkenin gençlerini bir araya getirecek, birbirlerini tanımalarına olanak sağlayacak yaz (gençlik) kamplarıydı…
Bu tasarıyı gerçekleştirebilmemiz için önce WİNPEACE Türkiye’den Nur Mardin kolları sıvadı. Robert Kolej Müdürü Chris Wadworth ev sahipliğini, İngilizce öğretmeni Jennifer Sertel organizasyonu üstlendi. Soros Vakfı, çocukların uçak biletlerini aldı. Hepsine sonsuz teşekkür.”
Ve bizden de teşekkürler Soros; bir sen eksiktin, şimdi de sen çıktın sahneye!.. Bakalım ne zamana ve nereye kadar gideceksin, başka hangi marifetlerini sergileyeceksin!..
Açık Toplum Enstitüsü (OSI), merkezi NewYork’da bulunan ve kâr amacı gütmeyen özel bir vakıf. OSI, açık toplumların oluşmasını sağlamak için reform politikalarını şekillendirmekte; eğitim, medya, kamu sağlığı, insan hakları, kadın hakları, hukuk, ekonomi ve sosyal alanlardaki reformları desteklemektedir.
Küresel düzeyde açık toplumu hedefleyen OSI, sivil toplum örgütlerinin, uluslararası kurumların ve hükûmet temsilcilerinin bir araya geldiği geniş katılımlı bir açık toplum ağı oluşturmayı amaçlamaktadır.
OSI, bir yatırımcı ve filiantropist olan George Soros tarafından eski SSCB, Doğu ve Orta Avrupa ülkelerindeki Soros vakıflarına destek vermesi için 1993 yılında kurulmuştu. 1984 yılından beri faaliyet gösteren Soros vakıfları; ilk başta, eski komünist ülkelerine, demokrasiye geçiş sürecinde yardım etmek için kurulmuşlardı.
OSI, Soros vakıflar ağının çalışmalarının, demokrasilerini güçlendirmeyi özellikle önemseyen diğer ülkelere taşınmasını sağladı.
Bu ağ; Afrika, Orta Asya, Kafkaslar, Latin Amerika, Güneydoğu Asya, Haiti, Moğolistan ve Türkiye’yi kapsayan bir coğrafyada 50’den fazla ülkede faaliyet göstermektedir. OSI, aynı zamanda ABD’de ve diğer bazı ülkelerde seçilmiş bazı projelere de destek vermektedir.
Soros vakıfları her yerde
George Soros tarafından kurulan ve kâr amacı gütmeyen söz konusu vakıflar, Soros Vakıflar Ağı adı altında enformel bir ağ ile birbirlerine bağlanmışlardır. Bu ağın üyeleri ulusal vakıflardır. Bu vakıflar, dünyanın çeşitli bölgelerinde (Orta ve Doğu Avrupa, eski SSCB ülkeleri, Guatemala, Haiti, Moğolistan, Güney Afrika v.s.) 30’u aşkın ülkede faaliyet gösteren bağımsız organizasyonlardır. Tüm ulusal vakıflar “açık toplumun gelişmesini destekleme” ortak misyonunu paylaşmaktadırlar.
Bu misyon çerçevesinde vakıflar, sanat, kültür, çocuk, gençlik, sivil toplum, ekonomik reform, eğitim, hukuk reformu, medya, iletişim, yayımcılık ve sağlık alanlarındaki girişimleri desteklemektedirler.
OSI, Macaristan’da yerleşik kardeş kurumu Açık Toplum Enstitüsü-Budapeşte (OSI-Budapest) ile birlikte, gerek idarî ve malî, gerekse uzman desteği sağlayarak, ulusal vakıflara yardım etmektedir. 2000 yılında Soros Vakıfları, programlarına toplam 494 milyon dolar harcamış, bu harcamaların en büyük bölümü eğitim alanında gerçekleşmiştir.
Açık Toplum Enstitüsü, Türkiye’de ulusal bir vakıf olarak değil, bir irtibat bürosu olarak kurulmuştur. Açık Toplum Enstitüsü Türkiye İrtibat Bürosu, kendi ifadelerine göre, proje yapmamakta ve proje fonlamamaktadır. Açık Toplum Enstitüsü Türkiye İrtibat Bürosu, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarıyla Soros Vakıflar Ağı’nın üyeleri arasındaki ilişkiyi kolaylaştırmaya çalışıyor.
Soros’un Türkiye ayağı…
Soros’un Türkiye Başdanışmanı ve Temsilcisi, İTÜ Uzay Mühendisliği mezunu Hakan Altınay, dünyada tescilli robot üreten 28 firmadan birini kurmuş ve işletmekte.
Soros Vakfı’nın Türkiye Temsilciliği niteliğindeki, direktörlüğünü Hakan Altınay’ın yaptığı Açık Toplum Enstitüsü’nün yönetiminde şu isimler bulunuyor: Can Paker (Türk Henkel Genel Müdürü, TESEV Başkanı, TÜSİAD Haysiyet Divanı üyesi, Robert Kolej Mütevelli Heyeti üyesi), Nebahat Akkoç (Diyarbakır’da kurulu Kadın Araştırmaları Merkezi Vakfı yöneticisi), Şahin Alpay (Zaman gazetesi yazarı), Murat Belge (Birikim dergisi kurucusu, Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi, Radikal gazetesi yazarı), Üstün Ergüder (eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü), Osman Kavala (Kavala Grubu’nun sahibi), Ömer Madra (Açık Radyo’nun kurucularından, İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi), Nadire Mater (Bağımsız İletişim Ağı’nın yönetmenlerinden, yazdığı “Memed’in Kitabı” karşılığında John D. ve Catherine Mac Arthur Vakfı’ndan para alması nedeniyle tartışma konusu edilen gazeteci), Oğuz Özerden (Bilgi Üniversitesi Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı).
Soros’a göre; Açık Toplum
George Soros, “açık toplum” hakkında şunları söylüyor: “Doğu Bloku için açık toplumun anlamı açıktı: Komünizmin tersi. Açık toplum ABD’ydi, hukukun üstünlüğü, demokratik seçimle iş başına gelen bir hükûmet, değişik kültürler ve farklı olan insanlara saygı… Gerçek, tabiî ki, biraz daha karışık. Ama görüntü ve ideal çekiciydi ve bugüne kadar da öyle kaldı. Size daha kişisel bir görüş sunabilirim: Açık toplum benim gibi birinin yaşayıp refaha kavuşabileceği bir yer. Macaristan’da bir Yahudi olduğum için Naziler peşime düştü, daha sonra aynı ülkedeki komünist idare konusunda da fikir sahibiyim, dolayısıyla neden bahsettiğimi biliyorum.”




