Ana Sayfa 1998-2012 Enflâsyon muhasebesi

Enflâsyon muhasebesi

VERGİ mükelleflerine, bilânçolarında enflâsyona göre düzeltme yapma imkânı sağlayan Enflâsyon Düzeltmesi Kanunu, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmî Gazetede yayınlandı. Böylece iş dünyasının yıllardan beri uygulanmasını istediği enflâsyon muhasebesi sistemine geçildi. 1 Ocak 2004’ten itibâren, geçici vergi dönemleri için hazırlanmış olanlar dahil olmak üzere bilânçolar, yeni kanuna göre düzenlenecek.

Enflâsyon; ekonomik ve sosyal hayatın bozulmasına yol açtığı gibi, mâlî tablolarda firmaların gerçek durumunun görülmesini engelliyordu. İşletmeler, gerçekte elde etmedikleri gelirin vergisini ödüyorlardı. Kâr dağıtımı yapan şirketler, gerçekleşmemiş kârların dağılımını yapmak suretiyle ortaklarına haksız kazançlar sağlıyorlardı. Böylece işletmeler mâlî yönden zayıflıyor, ülke ekonomisi güç kaybediyordu. Bu çarpıklığın giderilmesi için enflâsyon muhasebesi uygulamasına geçilmesi gerekli idi. Her ne kadar kanun; teknik zafiyetler sebebiyle istenilen sonuçları sağlamakta yetersiz kalacaksa da isabetli bir adım atılmıştır. Esâsen, 1992 yılında yürürlüğe konulan yeniden değerlendirme uygulaması ile, enflâsyon muhasebesine kısmî geçiş yapılmıştı. Yeni kanunla, yeniden değerlendirme uygulaması, enflâsyon muhasebesi uygulaması içine alındığından, yürürlükten kaldırılmış oluyor.

Kanun, gerçekçi rakamlara dayalı bir bilânço düzenlenmesine imkân veriyorsa da, devletin vergi gelirlerinin azalmasına sebep olacak gelişmelerin önü titizlikle kapatılmak istenmiş. Bu yönüyle kanun, iş dünyasının beklentilerine tam anlamıyla cevap veremeyecek. Kanunun bir başka zayıf yönü de; muhasebe hesap plânlarında beynelmilel standartlar uygulanmasına rağmen, malî tabloların enflâsyondan arındırılması konusunda Türkiye’ye ait şartlar göz önünde bulundurulmuş. Özellikle; gerçek geliri sonraki yıllarda gerçekleşe cek faaliyetlerle belirlenecek olan inşaat şirketlerinde sıkıntılar yaşanacak. Hak ediş gelirleri üzerinden peşin ödenen vergilerin, işin bitim tarihindeki ödeme gücüne uyarlanması gereği göz ardı edilmiş.

BEKLENTİLERE CEVAP

VERECEK Mİ?

Kanun; muhasebeci ve malî müşavirlerin çok bilgili olmalarını ve titiz çalışmalarını gerektiriyor. Aynı zamanda onlara büyük sorumluluklar yüklüyor. Yorum farklılıkları, mükellefle inceleme elemanı arasında problemlere yol açabilecek gibi görülüyor. Bazı şehirlerimizde; yeterli sayıda ve donanımda muhasebeci ve malî müşâvir bulunmasında zorluk çekildiği göz önünde bulundurularak sistem, daha basit bir kalıba yerleştirilebilirdi. Vergi sistemimiz, genel çerçevesi ve malî anlayışı itibariyle; vergi mükellefi – vergi dâireleri arasındaki ilişkiler ülkemizde henüz sağlıklı bir zemine oturtulabilmiş değildir. Taraflar biribirlerini farklı gözlerle görmektedirler. Yeni uygulamadaki yorum farklılıkları bu fay hatlarını daha da tehlikeli boyutlara taşıyacak.

Enflâsyon muhasebesi ile yıllardan beri devam edegelen problemlerin bir anda sona ereceği düşünülmemeli. Önemli ölçüde azalma olacaktır. Yine bu kanunla vergi mükellefleri, eski yıllara göre daha az vergi ödeyeceklerini de düşünmemeliler. Birkaç yıl sonra, ödenecek vergilerin, eskisine göre bir miktar artacağını göz önünde bulundurmak gerekir. Kanun, işletme sermayesini takviye etmek için kredi kullanan firmaların, öz sermaye ile çalışan firmalara göre daha fazla vergi ödemesini gerektirecek düzenlemeler getiriyor.

Unutulmaması gereken bir başka husus daha var: Üst üste üç yıllık toplam enflâsyon % 100’ün altında kalırsa, enflâsyon muhasebesi uygulanmayacak.

ENFLÂSYON MUHASEBESİ NASIL UYGULANACAK?

Bilindiği gibi işletmelerin sahip olduğu değerler, bilânçoda maliyet bedeli üzerinden yer alıyor ve değişmiyor. Oysa ki yüksek enflâsyon ortamlarında paranın satın alma gücü değişiyor. enflâsyon muhasebesinde bu değişkenler, Maliye Bakanlığı’nın belirleyeceği katsayılarla çarpılarak bilânço günündeki değerler belirleniyor. Böylece bilânçonun sonuçları da geçmiş günlerdeki verilere göre değil, düzenlenme tarihindeki gerçek rakamlara göre belirlenmiş oluyor.

Enflâsyon muhasebesinden; kazançları, bilânço esasına göre belirlenen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilecek. İşletme defteri tutan esnaf ve sanatkârlar ile serbest meslek kazancı defteri tutan avukat, doktor, mimar ve sanatkârlar ile malî müşavirler yararlanamayacaklar.

Yeni uygulama, bütünü ile mükelleflerin lehine değil. Eski sisteme göre 31 Aralık tarihinde alınmış demirbaşlar için, bütün yıl kullanılmış gibi amortisman ayrılabiliyordu. Bu uygulama, mükelleflere çok büyük avantajlar sağlıyordu. Yeni uygulama ile bu imkân ortadan kalktı. 16 Aralık’ta alınan demirbaş için hiç amortisman ayrılamayacak. 10 Aralıkta alınan demirbaşlar için de yalnızca bir aylık amortisman uygulanacak. Dolayısıyla az gider gösterileceğinden yüksek vergi ödenecek. Ayrıca; tablo, heykel ve antikalar için amortisman ayrılmayacak. Buna karşılık, eski yıllarda alınmış bir demirbaşın amortismanı, katsayı ile artırılan değeri üzerinden hesaplanacağı için, mükelleflere bir miktar avantaj sağlanmış oluyor.

Vergi sistemimizdeki genel problemler, enflâsyon muhasebesi ile bir miktar daha artacak. Kanun, enflâsyon düzeltmesi ile ilgili uygulama esasları konusunda Maliye Bakanlığı’na geniş yetkiler veriyor. Yayınlanacak tebliğlerle boşluklar doldurulacak, detaylar belirlenecek ve tereddütlü konular netleşecek. Bu durum, muhasebeci ve malî müşavirleri mevzuatı takip etmeye daha fazla zaman ayırma zorluğu ile karşı karşıya getiriyor.

Enflâsyon muhasebesi ile ilgili düzeltmeler, 1970 yılından başlayacak. O tarihten sonra bilânçonun aktif ve pasifine giren kalemler, son yılın bilânçosunda hâlâ duruyorsa, katsayılarla yeniden belirlenecek. 1970’ten önce bilânçoya girmiş demirbaşlar, 1970 yılında alınmış gibi işleme tâbi tutulacak.

Kanun; bilânçolarda yer alan kalemlerin her biri için esas alınacak tarihleri ayrı ayrı belirlemiş. Şöyle ki:

• Menkul kıymetler ve malî duran varlıklarda: satın alma tarihi.

• Depozito, teminat ve avanslar, nakit olarak ödenmiş sermaye için: tahsil tarihi.

• Aynî sermaye olarak konulan kıymetler için: mülkiyetin intikal ettiği tarih.

• Geçmiş yıl kârları ve dönem kârının sermayeye eklenmesi sebebiyle artırılan sermaye için: tescil tarihi.

• Nakdî olmayan karşılıklar için: ayrıldıkları tarih.

DİKKAT EDİLECEK

HUSUSLAR:

Uygulamanın en önemli ve külfetli işi, 31 Aralık 2003 tarihli bilânçoların düzenlenmesi olacak. Kanunun yürürlüğe giriş tarihi ile 31.12.2003 tarihli bilânçoların hazırlanması tarihi arasındaki zaman diliminin kısalığı, işleri daha da zorlaştırıyor.

Enflâsyon muhasebesinin bilgisayar ortamı dışında uygulanması, ‘imkânsız’ denilmesini haklı kılacak kadar zor. Şirketlerin kendilerinin hazırlayacağı veya bilgisayar programcılarına hazırlatacakları programlar da yanıltıcı sonuçlar verebilir.

Enflâsyon muhasebesi, isteğe bağlı bir uygulama değil. Bütün mükellefler yeni sistemi uygulamak mecburiyetindeler.

Enflâsyon muhasebesinin uygulamaya konulması, siyasî iktidarlar için enflâsyonu düşürmek kadar zor ve cesaret isteyen bir karardı. Bu karar alınmıştır. ‘Hayırlı olsun!’ derken, uygulayıcı ile denetleyiciler arasındaki yorum farklılıkları sebebiyle ortaya çıkacak cezayı gerektirecek aksaklıklar için hoşgörülü davranılması arzu ve temennî edilir.
 

Orkun'dan Seçmeler

Makale eleştirisi (2)

Kerkük Petrol Tarihi

Çanakkale ve ikinci Sevr