Ana Sayfa 1998-2012 Atatürk Yaşasaydı Eğer?

Atatürk Yaşasaydı Eğer?

Yer Ankara, mekân TBMM, tarih 1 Aralık 1921. Kürsüde Mustafa Kemal Atatürk elinde Meşrutiyet anayasasını göstererek konuşmaktadır:

“-Artık Avrupalılar Osmanlı Devleti’nin, başlı başına kendisini yönetmeyecek sayılması gerektiğini; bu yüzden de vesayet altına alınması icabettiğini kesinlikle açıkladılar…

İşte o zaman efendiler, bir paşanın başkanlığında üçü Hırıstiyan olmak üzere, altı memur, on ulema ve iki askerden oluşan bir heyet Bab-ı Ali’de toplandı. Ve bu kitabı yazdı…

Bu kitap, milleti memnun etmek için, milletin arzuları ve gerçek emelleri için, olumlu ve elle tutulur bir gerçeğin yansıtılması değildir. Efendiler bu kitap, düşmanlarımızı, geçici de olsa, memnun etmek amacını gözetmiş bir kitaptır.

B u kitabın içeriğinin millet ile, hâkimiyet ile, milletin iradesi ile hiç alâkası yoktur… Efendiler bu kitap taşıdığı unvan sayesinde, milleti senelerce aldatan ve aldattıkça yıkılış çıkmazına sürükleyen bir kitaptan başka bir şey değildir… Bir paçavradır efendiler…”

Atatürk yaşasaydı AB içinde yer almak isterdi; Türkeş ve Atsız sağ olsaydı AB için ne düşünürdü diye kalem oynatıp ahkâm kesenlere Atatürk’ün bu konuşması acaba bir şeyler ifade etmiyor mu?

“HALKIN İÇİNE GİREMEM”

“-İdamı gizli oylayalım yoksa Afyon’a gidemem!..” Bu haber 25 Temmuz 2002 tarihli Hürriyet gazetesi 1.sayfasında yer almıştı.

“-Afyon’da 174 şehidimiz var… İdamı açık oyla kaldırırsak, Afyon’a gidemem…

Beni hain ilân ederler…Onun için oylama gizli olmalı!..” diyen bir zamanların “Mücadelecisi”, ANAP dan parlâmentoya girip bağımsız olan; son genel seçimde DSP milletvekili olarak, parlâmentoda yerini alan ve de Hüsamettin Özkan’ın peşinden giderek YTP de saf tutan Afyon milletvekili Gaffar Yakın, yapılan AB dayatmaları oylamasında, idamın kaldırılması için oy kullanmıştır.

İlgilenenlere duyurulur !…

AB ŞAMPİYONUNUN HADEP İLE İTTİFAK ARAYIŞLARI

“-Türkiye Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir” diyenlerin at oynattığı günümüzde; seçim yasasında bir değişiklik ile Fransa Modeli İttifak arayışlarının mucidi bir siyasî parti liderinin gönlündeki HADEP’le ittifakı değerlendirmeye çalışalım.

Bu ittifak, zat-ı muhtereme çok yakışır; batılı dostlarımızın da çok hoşuna gider…

Resmen olmasa bile, hülle ile; barajı geçemeyecek Brüksel dolaylarından sorumlu ve de sorunlu zatın liderliğindeki parti; DSP’nin başına gelenleri bugün-lerde, etme bulma dünyası misâli yaşamazsa; her türlü riski göze alacak ve Türkiye’yi bir maceraya sürükleyecektir…

Bir zamanlar, ”AB yolunun Diyarbakır’dan geçeceğini” ifade eden bu muhterem liderin(!) partisinin bir yetkilisinin aylar önceki ”-PKK’nın dağda olmasındansa, siyasette olması iyidir” sözleri ve de sorumlu oluşu muğlak, bir başka yetkilisinin “-APO’nun da yaşama hakkından” dem vuran ifadeleri bugün geldiğimiz noktada TÜRK Milletine olanlar ve de olacaklar açısından bir şey ifade etmiyor mu ?..
 

Orkun'dan Seçmeler