Ana Sayfa 1998-2012 Ermeni Diasporası ve siyasî faaliyetleri

Ermeni Diasporası ve siyasî faaliyetleri

a) Diaspora kavramı:

Son yıllarda sıkça karşılaştığımız diaspora kavramı, eskiden beri var olmakla birlikte, kapsamlı bir şekilde BURUNET tarafından yayınlanan (Coğrafya Terimleri Sözlüğü) adlı kitapta karşımıza çıkmaktadır. Bu kitapta diaspora kelimesi, dünyanın pek çok yerine göç etmiş topluluklar için kullanılmaktadır. Diaspora kavramında zoraki bir dağılış, asıl ülkeden uzaklaştırılma ve yaşanılan ülkede varoluş güçlüğüyle karşılaşma mânâları bulunmaktadır.

BURUNET, kitabında diasporayı şu şekilde tanımlamıştır: Farklı nedenlerle ülkelerinden ayrılarak dünyanın pek çok yerine göç etmiş, bununla birlikte ülkesi ile ilişkilerini koparmamış ve hatta güçlü bağlar kurmuş etnik azınlıklardır. Kısaca diaspora, göç etmiş azınlıklardır.

Bu tanıma göre Ermeni diasporası Ermenistan’dan göç etmiş ve dünyanın birçok yerinde bulunan Ermeni azınlıklar için kullanılmaktadır. Ermeni diasporasını iki kısımda inceleyen araştırmacılar bulunmaktadır. Bunlardan birincisi dış diasporadır ki bu, bugünkü Ermenistan’ı terk edip batı ülkelerine yerleşen azınlıkları ifade etmektedir. Diğeri ise iç diasporadır. Bu da eski S.S.C.B. ülkelerine göç eden Ermeniler için kullanılan bir kavramdır.

b) Diasporanın Ermeni

siyasetine etkisi:

Eski Sovyet Rusya’nın dağılması ile bağımsızlığını kazanan Ermenistan’ın önemli bir özelliği, güçlü bir Ermeni diasporasının varlığı ve bunun Ermenistan’ın iç ve dış politikası üzerinde etkili olmasıdır. Ermeni diasporasının bulunduğu hemen hemen bütün ülkelerde örgütlenmiş olan Ermeni cemaati, Ermenistan’daki bütün faaliyetleri kontrol altında tutmak istemektedir.

Diasporanın kurduğu partiler olarak bilinen Ermeni DEVRİMCİ FEDERASYONU (Taşnaklar), Sosyal Demokrat Partisi (HINÇAKLAR) ve Ermeni Liberal Demokrat Partisi (RAMGAVAR) bağımsızlıkla birlikte ülkelerinde aktif siyasî partiler olarak faaliyetlerde bulunmaya başladılar. Kurulan bu partiler vasıtasıyla diaspora, Ermenistan’ın iç politikasında olduğu gibi dış politikası üzerinde de etkili olmaya başladı.

Tarih boyunca çeşitli ülkelere göç eden Ermeniler, buralarda kurdukları teşkilâtlar sayesinde göç ettikleri ülkelerde, hem Ermeni toplumunun ihtiyaçlarını karşılamak, hem de göç ettikleri ülkelerin siyasî ve sosyal yapısı üzerinde etkili olmak istiyorlardı.

Ermeni Gönüllüleri Birliği gibi, sosyal yardım amaçlı t eşkilâtların yanı sıra yukarda ismini belirtiğimiz çeşitli siyasî partileri de kurarak örgütlenmeye gitmişlerdir.

Kurulan bu örgütler, başta ABD ve Fransa olmak üzere Lübnan, İran, Rusya ve Almanya gibi Ermeni azınlıkların yoğun olarak yaşadıkları ülkelerde etkili olmuşlar ve hâlâ da etkili olmaya devam etmektedirler. Özellikle ABD, ve FRANSA’da çok güçlü olan Ermeni Diasporası çoğu zaman başarılı olabilmektedir.

Ermenistan dışında yaşayan Ermeni azınlıkları için Ermenistan, yardım edilmesi gereken zayıf ve küçük bir ülke özelliği taşımaktadır. Ermeni diasporasının asıl üstlendiği görev, ekonomisi zayıf ülkelerine, yani Ermenistan’a diğer devletlerden gelecek ekonomik ve askeri yardımın devamını sağlamak olmuştur.

ABD’deki Ermeni diasporasının yoğun lobi faaliyetleri sonucunda Ermenistan, İsrail’den sonra nüfusuna oranla en fazla Amerikan yardımı alan ülke olmuştur.

SSCB dağıldıktan sonra bağımsızlığını ilân eden Ermenistan’a, Ermeni diasporasının ilgisinin arttığı gibi Ermeni siyasetinde de belirleyici bir etkilerinin olduğu da görülmektedir. Ermeni diasporasının Ermenistan’ın iç ve dış siyasetine müdahalesi, 1988 yılında başlayan Dağlık Karabağ çatışması ile iyice hız kazanmıştır. Bu savaştan günümüze kadar olan dönemdeki Ermenistan siyasetinde, Diasporanın gücünü ve etkinliğini görebilmemiz mümkündür.

Ermeni diasporasının uluslararası politikaya müdahale etmesi çoğu kez siyasî gerginliklere neden olmuştur. Ermeni dâvası için Ermeni diasporası, Dağlık Karabağ çatışması veya soykırım iddiaları gibi konularda çözümü zora sokmuştur.

Uluslararası siyasette olduğu gibi, Ermenistan’ın iç siyasetine de müdahale ettiğine şahit olduğumuz Ermeni azınlıkları, Ermenistan’da çok büyük gerilimlere sebep olmuştur. Diasporanın desteklediği SOS SARKİSYAN’ın cumhurbaşkanlığı seçimini kayıp etmesi ile ülkede çok sert bir muhalefet hareketinin başlamasını buna örnek olarak verebiliriz. Diasporanın, Ermenistan’ın iç siyasetine müdahalesinde öne çıkan güç genellikle Taşnaklar olmuştur.

c) Levon Ter-Petrosyan

dönemi:

Ermenistan’ın bağımsızlığını kazandıktan sonraki ilk devlet başkanı Petrosyandır. Ermeni ulusal hareketinin lideri Petrosyan, Ermenistan’ı bağımsızlığa taşıyan bir liderdir. Ülkenin geçiş sürecini yaşadığı çok sancılı dönemde görev başında bulunmuştur.

Levon Ter-Petrosyan, yeni bağımsızlığını kazanan bir ülkenin öncelikle komşu ülkelerle ilişkilerinde normalleşmeye gitmesi gerektiğini savunmaktadır. Yani Petrosyan, mümkün mertebe ılımlı bir dış politika takipçisi olma düşüncesinde idi. Ancak Diasporanın kurduğu parti olan ERMENİ DEVRİMCİ FEDERASYONU, daha sert politikaların takip edilmesi taraftarı olduğu için fikir ayrılıkları ve mücadeleler doğal olarak başlamıştır. Petrosyan’ı ve onun izlediği politikaları sürekli eleştiren Taşnaklar, Ermeni dış siyasetini olabildiğince engellemeye ve yönlendirmeye çalıştılar.

Ter-Petrosyan’ın izlemiş olduğu siyaset, Ermeni menfaatleri için gerekli olan girişimleri kapsamaktaydı. Fakat izlenen bu politikaya Taşnaklar ve Hınçaklar başta olmak üzere Ermeni fanatizmini savunan örgütler karşı çıktılar.

Petrosyan’ın izlediği siyasetin temelini ise şunlar oluşturmaktaydı:

1. Yakın komşular ile iyi ilişkiler kurmak,

2. Rusya’nın etkisinden kurtulmak için Batı ile uyumlu bir politika,

3. Ekonominin canlanması için bölge ülkeleri ile ilişkilerin geliştirilmesi,

4. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı’na üyelik,

5. Soykırım iddialarını gündeme taşımamak,

6. Türkiye’nin, Ermenistan’ın Avrupa ile olan ticaretinde kilit ülke olma özelliğinin bilinmesi, vb. gibi.

Yukarıda sıraladığımız maddeler Petrosyan dönemi Ermeni siyasetinin temelini oluşturmuştur. Fakat diasporanın çok güçlü olması ve Azerî-Ermeni çatışması bu izlenen siyasetin etkili olmasını büyük ölçüde önlemiştir. Ayrıca, daha sonraki önemde Petrosyan, takip etmiş olduğu bazı yanlış politikalar sebebiyle komşu ülkelere karşı izlediği ince siyaset ile de çelişkiye düşmüştür. Şöyle ki 1993 Ağustosunda Karabağ parkı mentosunda milletvekili olan Serge Sarkisyan’ı savunma bakanı olarak atamış ve Karabağ Ermenilerine destek verir olmuştur. (Bu duruma sebep, Rusya ve Diaspora olarak gösterilebilir.)

Dağlık Karabağ çatışmasının başından Avrupa güvenlik ve işbirliğinin barış önerilerine kadar geçen uzun çatışma sürecinde hep diasporanın etkisini görebilmekteyiz. Hatta barış sürecinin hızlandığı ve sonuca yaklaşıldığı bir dönemde, barış yanlısı olmayan diaspora yine başarılı olmuş ve barış görüşmeleri kesilmiştir. Daha sonraki dönemde AGİT Minsk grubunun yaptığı barış önerisini müzakere edilebilir bulan Petrosyan, muhalefetin yanısıra diasporanın baskısı ile karşı karşıya kalmıştır. (1977)

Bu yıldan sonra batı ülkelerinde yoğun lobi faaliyetlerine başlayan Ermeni diasporası, Petrosyan’ın istifa sürecinin hızlanmasında büyük bir paya sahip olmuştur. Nihayet 1998 yılında Ermeni azınlıkları hedefine ulaşmış ve Petrosyan istifa etmek zorunda kalmıştır.

d) Taşnakların adamı

Koçaryan dönemi:

Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (TAŞNAKLAR) desteği ile seçilen Koçaryan (Nisan-1998), tamamı ile Diasporanın etkisine girmiş bir lider konumundaydı. Çünkü Koçaryan’ın bu özelliğini, seçildiği ilk aylardan itibaren gerek iç ve gerekse dış siyasette görebilmemiz mümkündür.

Koçaryan’ın devlet başkanı seçilmesi ile Ermenistan’ın dış siyasetinde çok büyük değişiklikler olmuştur. Özellikle soykırım iddiaları ile Karabağ çatışması konularındaki barış süreci ve Rusya Federasyonu ile yakın ilişkiler kurma hususlarında bu anormal değişiklikleri görebilmekteyiz.

Koçaryan’ın dış siyasetinde, Türkiye’ye karşı çok sert ve haksız tavırlar göze çarparken, Rusya Federasyonu ile batılı ülkelere karşı çok ılımlı ve uzlaşmacı bir politika sergilendiği görelmektedir. Bu politika, bölgedeki sorunları çözümsüzlüğe doğru sürüklemektedir.

Ermeni diasporasının yönlendirdiği Ermenistan’ın dış siyasetindeki bu tür gerginlik yaratıcı çalışmalarda, elbette ki bazı ülkelerin takındıkları olumsuz ve art niyetli tavırlar da etkili olmuştur. (FRANSA ve RUSYA FEDERASYONU GİBİ). Özellikle Fransız parlâmentosunun Ermeni soykırımı yasasını kabul etmesi, Türkiye açısından kabul edilemez bir durumdur.

Batı ülkelerinin bu tür çalışmalara verdiği destek veya gözyumma siyaseti, Ermeni azınlıkları şımartacağı gibi, siyasî ve askerî meseleleri de büyük ölçüde karmaşık bir noktaya getirecektir.

e- Sonuç:

Dünyanın birçok yerinde bulunan Ermeni azınlıkları, ekonomik ve siyasî bakımından güçlü oldukları için lobi çalışmalarında etkili olabilmektedirler.

Ermeni diasporasının desteği ile seçilen Koçaryan, izlediği tüm politikalarda diasporanın gücünü dikkate almak zorunda kalmaktadır. Ermenistan’da faaliyet gösteren Ermeni diasporasının kontrolündeki partiler olduğu sürece de Ermenistan’ın iç ve dış siyasetinde uzlaşmacı ve barış yanlısı politikalar beklemek yanlış olur.

Dileğimiz, Ermenistan’ın, Petrosyan dönemindeki gibi uzlaşmacı ve barış yanlısı politikalara açık olmasıdır.

 

Orkun'dan Seçmeler